DeepSeek: Yapay Zeka Yarışında Çin'in Yeni Gücü
DeepSeek: Yapay Zeka Yarışında Çin'in Yeni Gücü
DeepSeek, ABD-Çin yapay zeka yarışında dikkat çekici bir başarı elde etti. R1 modeli ile sektördeki devleri geride bıraktı. Uzmanlar, bu gelişmenin ardındaki nedenleri ve gelecekteki etkilerini değerlendiriyor. Yapay zeka alanında yaşanan bu gelişmeler, dünya genelinde büyük bir merak uyandırdı.
ABD’nin Çin’e Karşı Uyguladığı Ambargoya Rağmen Başardılar
DeepSeek, 40 yaşındaki Çinli Bilgisayar Mühendisi Liang Wenfeng tarafından 2 yıl önce kuruldu. R1 yapay zeka modeli, 10 günde ulaştığı başarı ile dikkat çekti. Yapay zeka araştırmacısı Erhan Meydan, “Korkması gereken biz değil ABD. Çünkü böylesi bir güç için yıllardır çalışıyor” diyor. DeepSeek’in bu başarısı, rakiplerinden kat be kat az zaman ve para harcayarak elde edildi.
DeepSeek R1’in bu kadar çok konuşulmasının temel nedeni, ABD’nin uyguladığı üst düzey çip ambargosuna rağmen bu başarıyı elde etmesidir. Meydan, “Bazı yerlerde ChatGPT o1’i geçemese de müthiş başarılı” diyerek R1 modelinin potansiyelini vurguluyor. Bu durum, yapay zeka alanında yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor.
Hem de Bu Paraya
DeepSeek’in “düşünebilen” bir yapay zeka modeli olması, birçok kişi için hem müthiş hem de korkutucu bir durum. R1’in başarısını farklı kılan unsurlar arasında, “Dünyanın en zeki çocuklarını toplayıp, 15 sorudan oluşan bir sınavda DeepSeek ve OpenAI gibi diğer yapay zekalara sorular sormak” yer alıyor. DeepSeek, yüzde 79.8 başarı ile OpenAI’nin yüzde 79.2’sini geride bıraktı.
Elon Musk, “Olamaz” diyerek daha fazla çip ve işlemci gücü harcandığını iddia etse de, OpenAI CEO’su Sam Altman, “Oldukça etkileyici” diyerek R1 ile daha iyisini yapacaklarını savunuyor. Bu rekabet, yapay zeka alanında daha fazla yeniliği tetikleyebilir.
Daha Yeni Başlıyoruz
DeepSeek, R1’in eğitiminde büyük bir fark yarattı. R1 için Takviyeli Öğrenme (RL) teknolojisi kullanıldı. Bu model, bilgiyi ezberletmek yerine, başta biraz bilgi verip kendi kendine öğrenmenin yolunu gösteriyor. “Doğru öğrendiğinde ödül, yanlış öğrendiğinde ceza” gibi bir sistem izleniyor. Bu yaklaşım, DeepSeek’in avantajını artırıyor.
OpenAI o1’den 1500 sayfalık bilgi alabilmek için yaklaşık 60 dolar ödenirken, DeepSeek bu hizmeti 2 dolara sunuyor. Bu durum, Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışının başka bir boyuta taşınacağını gösteriyor. Uzmanlar, bu gelişmelerin gelecekte daha fazla rekabete yol açacağını öngörüyor.
Bilinçli Tüketicinin Korkmasına Gerek Yok
Bilişim hukukçusu Dr. Ceren Küpeli, ABD-Çin arasındaki yapay zeka çip krizinin ardından bu gelişmenin beklendiğini belirtiyor. R1, diğer yapay zeka araçlarıyla karşılaştırıldığında, daha az çip eforuyla son derece başarılı çalışan bir model olarak öne çıkıyor. Yapay zeka teknolojilerinin hukuki açıdan hesap verilebilir olması için Avrupa Birliği (AB) Yapay Zeka Yasası ile düzenlenmesi gerektiği vurgulanıyor.
Küpeli, “Bu yasa ile risk içeren uygulamaların, insan haklarına müdahalenin engellenmesi adına, içerdikleri risk oranında sorumluluğa tabi tutulması sağlanıyor” diyor. Kullanıcı verilerinin korunması da önemli bir konu olarak öne çıkıyor. Bilinçli bir teknoloji tüketicisi olmak, yeni teknolojilere korkuyla yaklaşmamayı sağlıyor.
DeepSeek’in Yaşattığı Kırılım
Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, DeepSeek’in başarısına kayıtsız kalmadı. “DeepSeek’in yaşattığı kırılım” ifadesiyle bu durumu sosyal medya hesabında paylaştı. T3 yapay zeka camiasıyla Türkçeyi en iyi şekilde konuşacak bir dil modeli üzerinde çalıştıklarını belirtti. Bayraktar, “Bu kadar GPU’nuz yoksa, ne yapacaksınız?” diyerek mevcut durumun zorluklarına dikkat çekiyor.
Bayraktar, “Belki en büyük avantajımız alamamaktır. O zaman daha akıllı davranmak gerekiyor” diyerek, dilin kendisini kullanarak farklı bir yaklaşım geliştirdiklerini ifade ediyor. Bu durum, Türk yapay zeka alanında yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor.