Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden Reyting Açıklaması
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden Reyting Açıklaması
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), televizyon kanallarının bir miting sırasındaki reyting oranlarıyla ilgili yapılan paylaşımların asılsız olduğunu bildirdi. DMM'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, bu tür paylaşımların dezenformasyon olarak nitelendirildiği vurgulandı. Türkiye'de reyting ölçümlerinin nasıl yapıldığına dair detaylar da paylaşıldı.
DMM, resmi izlenme oranlarının (reyting) bütün kanallara takip eden günün sabahında ulaştığını belirtti. Açıklamada, 'Televizyon kanallarının bir miting sırasındaki reyting oranları iddiasıyla yapılan paylaşımlar dezenformasyondur.' ifadesine yer verildi. Bu durum, sosyal medyada yayılan bilgilerin güvenilirliğini sorgulattı.
Resmi Reyting Ölçüm Süreci
Resmi reyting sisteminde, hiçbir kanalın anlık veri ölçümlemesi yapılmamaktadır. DMM, bu durumun sosyal medyada paylaşılan görsellerdeki reyting ölçümlerinin geçerliliğini etkilediğini açıkladı. 'Dolayısıyla sosyal medyada paylaşılan görsellerdeki reyting ölçümlerinin bir geçerliliği bulunmamaktadır.' denildi. Bu açıklama, kamuoyunun yanıltılmaması adına önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Ayrıca, DMM, asılsız iddialara itibar edilmemesi gerektiğini vurguladı. Bu tür dezenformasyonların, halkın doğru bilgiye ulaşmasını engellediği ifade edildi. Televizyon kanallarının reyting oranları, yalnızca resmi ölçüm sistemleri aracılığıyla elde edilebilir.
Sosyal Medya ve Dezenformasyon
Sosyal medya platformları, hızlı bilgi akışı sağlasa da, yanıltıcı bilgilerin yayılmasına da zemin hazırlamaktadır. DMM, bu tür paylaşımların önüne geçmek için kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğini açıkladı. 'Asılsız iddialara itibar etmeyiniz.' uyarısı, sosyal medya kullanıcıları için önemli bir hatırlatma oldu.
Sonuç olarak, DMM'nin açıklamaları, televizyon reytingleri hakkında doğru bilgi edinmenin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Kamuoyunun, resmi kaynaklardan gelen bilgilere güvenmesi gerektiği vurgulandı. Bu tür dezenformasyonlarla mücadele, toplumun bilgiye erişimini sağlamak açısından kritik bir öneme sahiptir.