Türkiye'de Konut Projelerinde Sosyoekonomik Değişimlerin Etkisi

Türkiye'de Konut Projelerinde Sosyoekonomik Değişimlerin Etkisi
Türkiye’de sosyoekonomik değişimler, konut projelerinde önemli etkiler yarattı. Alım gücünün azalması ve boşanmaların artması, daha küçük dairelere olan talebi artırdı. Son 18 yılda konut metrekareleri 31 metrekare azaldı. Hanelerdeki kişi sayısı 4’ten 3’e düşerken, daire büyüklükleri de 127 metrekareden 96 metrekareye geriledi.
Boşanmaların Artışı ve Daire Büyüklükleri
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023 yılında 173 bin 342 olan boşanmalar, 2024’te 187 bin 343’e yükseldi. Boşanma hızı ise 2,03’ten 2,19’a çıktı. İstanbul Gayrimenkul Değerleme (İGD) çalışmasına göre, 2021 yılında ortalama 112,4 metrekare olan daire büyüklükleri, 2023 yılında 97,8 metrekareye, 2024 yılında ise 96,4’e geriledi. Bu durum, son 4 yılda dairelerin ortalama 16 metrekare küçüldüğünü gösteriyor.
Boşanma oranlarındaki artış, tek kişilik hanelerin sayısını artırdı. Türkiye’de hanelerin yüzde 18’i tek kişilik hanelerden oluşuyor. Bu durum, daha küçük dairelere olan talebi artırarak konut projelerinin şekillenmesine neden oldu. Daire büyüklüklerindeki bu düşüş, sosyoekonomik değişimlerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Müstakil Evlerdeki Artış
Apartman daireleri son 18 yılda yaklaşık 31 metrekare küçülmesine karşın, müstakil evlerde 43 metrekarelik bir artış gözlemlendi. Müstakil evlerin büyüklüğü 169 metrekareden 212 metrekareye çıktı. Tüketicilerin arsadan ev sahipliğine yönelmesi, müstakil yapılara olan talebi artırdı. Bu durum, konuta erişimin zorlaşmasıyla ilişkilendiriliyor.
Sektör temsilcileri, gelir dağılımındaki bozulma ve yükselen maliyetlerin, daire metrekarelerinin daha da küçülmesine yol açabileceğini öngörüyor. Müstakil evlere olan ilginin artması, konut pazarındaki değişimleri de beraberinde getiriyor. Bu süreç, konut sektöründe önemli bir dönüşüm yaşandığını gösteriyor.
Gelir Dağılımındaki Bozulma
İstanbul Gayrimenkul Değerleme Kurucu Ortak Ahmet Büyükduman, ortalama hane halkı büyüklüğünün 4’ten 3 kişiye gerilediğini belirtti. Daire büyüklüğündeki değişim, hane halkının küçülmesiyle açıklanamaz. Konuta erişimin güçleşmesi, geliştiricileri daha küçük konut üretimine yönlendirmiş görünüyor. Daireler küçülürken, müstakil konutların büyüklüklerinin artması, gelir dağılımındaki bozulmayı ima ediyor.
Büyükduman, ruhsat alınan dairelerin ortalama büyüklüğünün 114 metrekareden 96 metrekareye düştüğünü ifade etti. Bu durum, sosyolojik süreçlerin ve ekonomik koşulların etkisiyle şekilleniyor. Hane halkı büyüklüğündeki düşüş, konut projelerinin yeniden değerlendirilmesine neden oluyor.
Stagflasyon ve Küçülen Daireler
Büyükduman, konut büyüklüğündeki düşüşü iki nedene bağlıyor. Birincisi sosyolojik süreçler, diğeri ise stagflasyon. Enflasyonist ortamda fiyat artırmak istemeyen müteahhitler, maliyetler arttıkça daire büyüklüklerini küçültmek zorunda kalıyor. Bu durum, tüketicilerin daha düşük fiyatlı dairelere yönelmesine neden oluyor.
Örneğin, 120 metrekare bir daire 6 milyona mal oluyorsa, bu daireyi satmakta zorlanıldığında, büyüklüğü azaltılarak fiyatı düşürülüyor. Bu süreç, konut pazarında önemli değişimlere yol açıyor. Müteahhitlerin talepleri de daha küçük daire yönünde şekilleniyor.
Küçük Dairelere Yönelik Talep
Mimar Dr. Ahmet Erkutoğlu, geçmişte 3 + 1’in altında daire inşa edilmediğini, ancak son yıllarda bu durumun değiştiğini belirtti. Büyük konut projelerinin yüzde 30’u 1 + 1, yüzde 40’ı 2 + 1, yüzde 25’i 3 + 1 ve yüzde 5’i de 4 + 1 dairelerden oluşuyor. Küçük daireler, ekonomik şartlarla birlikte daha kolay satılabiliyor.
Alım gücündeki zayıflama, üniversite öğrencilerinin talepleri ve boşanmaların artması, tek başına yaşam tercihlerini artırıyor. Bu durum, 1 + 1 ve 2 + 1 dairelere olan talebi yükseltiyor. Fiyat farkları da dikkat çekiyor; 1 + 1 daireler ortalama 5-6 milyon TL, 2 + 1 daireler 9-10 milyon TL, 3 + 1 daireler ise 14-15 milyon TL arasında değişiyor.