Yapay zeka, eğitimde büyük bir dönüşüm yaratıyor. Veliler, öğrenme koçu olurken, öğretmenler rehberlik yapacak. Eğitimde fırsatlar artacak ve demokratikleşme sağlanacak.

Yapay Zeka ve Eğitimdeki Paradigma Değişimi

Yapay zeka, eğitimde büyük bir dönüşüm yaratıyor. Veliler, öğrenme koçu olurken, öğretmenler rehberlik yapacak. Eğitimde fırsatlar artacak ve demokratikleşme sağlanacak.

Günümüzde çocukların eğitiminde, ebeveynlerin rolü değişiyor. Artık sadece ders anlatan bir ebeveyn değil, öğrenme sürecini yöneten bir veliye ihtiyaç var. Veliler, hangi yapay zeka aracının en faydalı olduğunu bilmek zorundalar. Eskiden olduğu gibi “Öğretmen ne anlattı?” sorusu yeterli olmayacak. Bunun yerine, “Hangi kaynakları kullandın?” ya da “Hangi yapay zeka asistanından nasıl yardım aldın?” gibi sorular sorulacak.

Dijital devrim, sadece çocukları değil, anne babaları ve öğretmenleri de değişime zorlayacak. Veliler, artık “öğrenme koçu” olma rolünü üstlenmek zorundalar. Çocukların hangi becerileri öğrenmesi gerektiği, hangi kaynakları kullanması gerektiği ve hangi yapay zeka asistanının daha iyi yardımcı olabileceği konularında bilgi sahibi olmaları gerekecek.

Öğretmenlerin Yeni Rolü

Yapay zeka, bir konuyu öğrencinin seviyesine uygun şekilde anlatabiliyorsa, öğretmenlerin sınıfta ne yapacağı sorusu gündeme geliyor. Öğretmenler, artık sadece bilgi veren kişiler değil. Bilgi her yerde mevcut. Google, YouTube ve yapay zeka asistanları, bilgiye erişimi kolaylaştırıyor. Öğretmenlerin asıl görevi, bu bilgiyi yorumlamayı öğretmek olacak.

Eleştirel düşünmeyi, problem çözme becerilerini ve etik değerleri aşılamak, öğretmenlerin yeni görevleri arasında yer alacak. Öğretmenler, bilgi aktarıcıları olmaktan çıkıp, “öğrenme mimarları” haline gelecekler. Öğrencinin en iyi nasıl öğrendiğini anlayan, onu yönlendiren ve yapay zeka destekli araçları en verimli şekilde kullanan rehberler olacaklar.

Eğitimde Demokratikleşme

Bahçeşehir Koleji, yapay zekanın eğitimdeki yerinin konuşulduğu konferanslar düzenliyor. “Eğitimde Yapay Zekanın ABC’si” başlıklı konferansta, yapay zeka destekli öğrenci asistanı uygulaması BKAi tanıtıldı. Bu uygulama, öğrencilere kişiselleştirilmiş eğitim imkânı sunuyor. Öğrenciler, bu asistan sayesinde kendi öğrenme süreçlerini yönetebiliyorlar.

BKAi, öğrencilere doğrudan cevap vermek yerine, onlara ipuçları veriyor ve düşünmeye teşvik ediyor. Bu durum, eğitimde demokratikleşmenin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Artık iyi bir eğitim almak, sadece belirli bölgelerdeki öğrencilerin ayrıcalığı olmaktan çıkıyor. Yapay zeka sayesinde kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimi herkes için erişilebilir hale geliyor.

Sosyal Medya ve Nefret Söylemi

Dünyada bir sertleşme ve öfke patlaması gözlemleniyor. Sosyal medya, nefret söyleminin arttığı bir alan haline geldi. California Üniversitesi Berkeley Kampüsü’nde yapılan bir araştırmaya göre, Elon Musk’ın yönettiği X platformunda nefret söylemi yüzde 50 artmış durumda. Bu durum, sosyal medyanın doğası gereği normalleşiyor.

Nefret dili, sadece X platformuna özgü değil. Sosyal medyada genel bir artış gözlemleniyor. Bu durum, sosyal medyanın kaos ortamına dönüşmesine neden olabilir. Ancak, bu durumu kontrol altına almak için yeni kuralların getirilmesi gerekecek. Bekleyip görmek gerekiyor.

Orta Düzey Çalışanların Durumu

Orta düzey yöneticilik, günümüzde iş yerinde en fazla baskı altında olan pozisyonlardan biri. İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 75'i kendini bunalmış ve stresli hissediyor. Bireysel ve idari görevlerle aynı anda ilgilenmek zorunda kalan çalışanlar, zaman yetersizliği ile karşı karşıya kalıyorlar.

Avrupa’da orta düzey çalışanların yüzde 24’ü aktif olarak başka iş aradıklarını belirtiyor. Bu oran, Türkiye’de çok daha yüksek olabilir. Kariyer planlarını beğenmeyen birçok genç, iş arayışına girmiş durumda. Bu durum, işverenlerin önüne gelecek önemli bir gündem maddesi olacak.